“Evde kalın!” diyorlar bize. Nasıl kalalım? Tuzu kuru burjuvalardan değiliz biz. Hayatı yaratan biziz. Çarkları döndüren biz. Yaşamak için çalışmak zorundayız. Tüm toplumun yaşaması için çalışmak zorundayız.

“Kendinize iyi bakın!” diyorlar. Bundan büyük riyakarlık olabilir mi? Markette, atölyede, hastanede ölesiye çalışırken nasıl bakalım? Pislik içindeki metroda, otobüste demirleri peçeteyle tutarak mı bakacağız? Sabunu, dezenfektanı olmayan atölyede mi bakacağız? Tuvaletin anahtarını beş dakikalığına şeften alırken mi? İşyerini şikayet hattı kurmuşsunuz. İşyerini kapattırıp işsiz mi kalalım?

Dahası, niye “önce kendimize iyi bakalım?” Dini imanı para olanlar önce kendini düşünür. Kendimi kurtarmadan başkasını kurtaramam der. Bizler işçileriz. Kendi başına bir kıymetimiz olmadığını biliriz. Hepimizin kulağına ayrı ayrı “kendini düşün”, “aileni düşün” diye fısıldayan patronun bizi birbirimize düşürmek istediğini biliriz. Suriyeli, Afgan, Özbek kardeşimiz asgari ücretin üçte birine çalışırken bizim iş güvencemiz olabilir mi? Bizler ancak birleşince güçlüyüz. Ancak ortak bir dava için mücadele ettiğimizde kurtarabiliriz kendimizi.

“Halk sağlığını düşünün!” diyorlar. Hepimiz halksak niye biz çalışmak zorundayız? Niye biz evimizi ofise çeviremiyoruz? Niye işe özel arabamızla gidip gelemiyoruz? Halk biziz ama sizin halk sağlığı dediğiniz şey patronların, onların uşaklarının sağlığı.

“Sosyal mesafeyi koruyun!” diyorlar. İşe gidip gelmek mecburi. Tıkış tıkış iş yerinde dip dibe çalışmak mecburi. Ama sorunlarımızı konuşmak için toplantı yapmak, hakkımızı aramak için miting yürüyüş yapmak yasak. Sosyal mesafe nedense biz sömürülürken değil hakkımızı aramak için bir araya geldiğimizde aklına geliyor tuzu kuruların.

Ölümlerin sebebi Korona değil onlar. Sağlıklı beslenebiliyor muyuz? Hayır. Yeterince uyuyabiliyor muyuz? Hayır. İş yükümüz normal mi? Hayır. Hatta işçi sayısı azaldığı için daha çok çalışıyoruz. İşyeri temiz mi? Hayır. Yeterince test kiti var mı? Yok. Yeterince solunum cihazı var mı? Yok. Yeterince sağlık personeli var mı? Yok! Devletin bütün kaynakları ellerinde. Paraları nereye harcıyorlar? Bize mi kendilerine mi? Emekçileri kim öldürüyor? Korona mı onlar mı?

Yönetemiyorlar! Yönetemedikleri için iptal ediyorlar, tatil ediyorlar, yasaklıyorlar. Yaşlılara dışarısı yasak, okullar kapalı, bütün programlar iptal. Madem vatandaşlar kendi OHAL’lerini kendileri ilan edecek bu devlet niye var? Demek ki devletin, hükümetin asıl işi halkın temel ihtiyaçlarını gidermek, onları afetlere karşı korumak değil. Demek ki devlet para babalarının özel işlerini yürüten bir topluluk.

Alkışla uyutamazlar! Yirmi milyon asgari ücretlinin hepsini her gün alkışlasanız uyutamazlar. Bize kahraman diyerek asalaklıklarını örtemezler. Madem markette çalışmak, çöpleri temizlemek, atölyede maske dikmez zorunlu neden bunu sadece biz yapıyoruz? Bizler daha mı az insanız? Neden ücretleri düşürmeden bütün zorunlu işler çalışan nüfusa pay edilmiyor? Çalışma saatleri düştüğü oranda enfeksiyon kapma riskinin düşeceğini elbette biliyorlar. Ama patronlar için cüzdanları biz işçilerin sağlığından önemli. Dahası patronlar çalışma saatleri düşerse, örgütlenmeye, mücadele etmeye daha fazla zamanımız kalacağını biliyorlar.

Cumhur ittifakı gitmeden bu sorunlar çözülmez. Bugün Korona büyük bir kriz haline geldiyse bunun sorumlusu hükümet. “Muhteşem sağlık sistemi, hastanelerimiz çok iyi” dediler, sonuç ortada.  Her türlü önlemi aldık dediler, sonuç ortada. Servetleri büyüdü ama ilaç yok, test kiti yok, maske yok, dezenfektan yok, doktor yok. Bildikleri tek şey yasaklamak ve baskı kurmak. Kolluk kuvvetlerini emekçilerin üzerine salmak. Ama kendi polisini, askerini Korona’dan koruyacak donanımı bile yok.

Tek silahımız mücadele! Kendine iyi bakmak yerine kendi başımızın çaresine bakmalıyız. Sosyal mesafeyi koruma bahanesiyle örgütsüzlüğü, şikayetçiliği, köşemize çekilmeyi dayatanlara kulak asmayalım. Fabrikaları doldurduğumuz gibi hakkımızı almak için alanları da doldurmalıyız. Evde oturup salgının geçmesini beklemek yerine sınıf kardeşlerimizle sınıf düşmanlarının karşısına dikilmeliyiz.

Asalakların Saltanatına Son!
Zorunlu İşler Nüfusa Pay Edilmeli!
Kısa Çalışma Saatleri! Tam Ücret!

Hükümetin Önlemleri Koronayı Değil Emekçileri Ezmek İçin
Cumhur İttifakı Gitmeden Koronaya Karşı Mücadele Edilmez!

Atölyede, Fabrikada, Hastanede, Markette Biz Varız!
Hakkımızı Almak İçin Alanlarda da Biz Olmalıyız!