Gençlik örgütlerinin Suruç Katliamı’nın 5. yıl dönümü etkinliklerine çağrı amacıyla yaptıkları bildiri dağıtımına katıldık.

Gençlik örgütleri tarafından dağıtılan bildiri şöyleydi:

“20 Temmuz 2015’de, savaşla yerle bir edilen, direnişle IŞİD çetelerine geçit verilmeyen Kobane’ye doğru yola çıkan sıra arkadaşlarımız, yoldaşlarımız Suruç’ta, IŞİD çeteleri tarafından patlatılan bombayla katledildi. Bizler katliamın yıldönümünde 33 düş yolcusunu anmak için bir kez daha birlikteyiz. 5 yıl önce, devrimci dayanışmayla yan yana gelen yoldaşlarımız, mücadele arkadaşlarımız, “Beraber savunduğumuz Kobane’yi, beraber inşa edeceğiz” diyerek yola çıkmışlardı. Kobaneli çocuklara oyuncak götürmek, Rojava halkının yaralarını sarmak için hareket eden yoldaşlarımızı tarihin gördüğü en kanlı gençlik katliamlarından birinde kaybettik. Onların mücadelesini omuzlayan bizler, adalet için her sene olduğu gibi bu sene de sokakları dolduruyoruz.

Tarihleri katliam, tarihleri inkar!

Suruçta 33 devrimciyi katleden, kapitalist-emperyalist sistemin kendisidir. Onun bekçilerinin tarihi ise sömürü, savaş, katliamdan ibarettir.

5 yıldır düş yolcularının adını sokakta, kampüste direnerek yaşatıyoruz. İktidarın adaletsizlikleri bitmiyor; bizim ise direnişimiz. Suruç davası sürüncemede bırakılıyor, Suruç gazilerine, ailelerimize polisler saldırıyor, gözaltılar, tutuklamalar bizleri yıldıramıyor. ‘Suruç için Adalet, Herkes için Adalet’ sözünü yükseltirken sesimiz Gülistan Doku’ya ses oluyor, Polis şiddetine karşı direnişe dönüşüyor, ya salgın ya açlık ikilemine sıkıştırılan işçilerle buluşuyor, nice adaletsizliğe karşı umut oluyor. Suruç’ta söndürülemeyen mücadelenin ateşi, katlanarak büyümeye devam ediyor.

Katliamlara ve yok etme politikalarına rağmen gençlik başta üniversiteler olmak üzere bulunduğu tüm alanlarda mücadele etmeye devam ediyor.

Suruç’tan 10 Ekim’e katliamları gerçekleştirenlerin işbirlikçilerini de, efendilerini de emri vereni de çok iyi tanıyoruz. Katledilenlerin ismini bulunduğumuz her alanda yaşatmaya devam ediyoruz, onların anısını ise en iyi bizlere bıraktıkları mücadele azmiyle yaşatacağımızı biliyoruz. Katliamın yıldönümünde, adaletin ancak sokaklarda kazanılacağını biliyoruz.

Gençlik gerçekler ortaya çıkana kadar, adalet yerini bulana, katledilen 33 arkadaşımız için tüm sorumlular hesap verene kadar mücadelesinden vazgeçmeyecek. Daha fazla katliama,
yalana, talana sabrımız kalmadı! Bizler adalet istiyoruz.

‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ sesine ses olman için bu metni okuyan seni de katliamın beşinci yılında, 20 Temmuz 2020’de Kadıköy’e çağırıyoruz.

Suruç’u unutma, unutturma!
Suruç’un hesabı sorulacak!”

Adalet İçin Tek Yol Devrim!

Suruç’ta Düşenler Kavgamızda Yaşıyor

Üniversitelerden Komünistler