Boğaziçi Öğrenci Meclisi’nin çağrısıyla Boğaziçi’nde başlayan eylemlerin birinci yıldönümü vesilesiyle yapılan “Demokrasi İstiyoruz!” şiarlı eyleme KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak katıldık. Tutuklu Boğaziçi öğrencileri Berke ve Perit’e özgürlük talebinin yanı sıra, tüm siyasi tutsaklara da özgürlük talebinin öne çıkarıldığı eylemde “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz; Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük; Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam;  Berke’ye Perit’e Özgürlük, Baskılar Gözaltılar Tutuklamalar Biz Yıldıramaz” sloganları sıklıkla atıldı. Eylem sırasında okunan açıklamalarda aynı zamanda 7 Ocak’ta yapılacak duruşmaya da çağrı yapıldı.

HDP milletvekili Züleyha Gülüm de eyleme katıldı ve Erdoğan’ın son açıklamalarına yanıt olarak mücadeleyi sokakta kazanacağız vurgusuyla bir konuşma yaptı.

Züleyha Gülüm’ün ardından KöZ adına söz alarak konuşma yaptık. KöZ olarak eyleme gazetemizde çıkan siyasi çizgi ile uyumlu olarak ve eylemin şiarı olan demokrasi talebi karşısında “Demokrasi için Düzen İttifaklarına Hiçbir Turda Oy Yok, HDP ile Sınırlı Olmayan Sol Güçlerle, HDP Çatısında Seçimlere” şiarını yükselttiğimiz pankartımızı ve “Ne Cumhur Ne Millet Tek Yol Devrim” yazılı dövizlerimizi taşıdık. Eylemde de bu içerikte bir konuşma yaptık. Konuşmada şunları vurguladık:

“Boğaziçililerin alkışa değil Cumhur İttifakı’na karşı kitlesel bir seferberliğe ihtiyacı var. Bugün yapılması gereken Boğaziçililerin sürdürdüğü mücadeleyi hedef tahtasına Cumhur İttifakı’nı koyarak büyütmektir.  Mücadeleyi büyütmenin koşulu ise herkesin kendi kabuğuna çekilip kendi mücadele alanında kısmi ve yerel taleplerin peşinden koşmasından değil, tüm mücadeleler hükümete karşı kitlesel eylemlerde buluşturmasından geçer. Bu doğrultuda atılması gereken ilk adım Amerikancı muhalefetin ve onun 2023 seçimlerini beklemeye şartlanmış çizgisinden kurtulmak olacaktır. Bugün Boğaziçi direnişi gösteriyor ki kayyım siyaseti ne Boğaziçi’nin sorunu ne de Boğaziçi’ndeki sorun Türkiye’nin en önemli sorunu. Zira bugüne bakıldığında açıkça görülmektedir ki zindanlarda siyasi tutsaklar can vermekte. Boğaziçi Üniversitesinden Berke ve Perit uydurma gerekçelerle aylardır hapiste tutulmakta. HDP belediyelerini işgal eden kayyımlar koltuklarında oturmaya devam etmektedirler. En küçük talebin bile demokrasi sorunu olduğu ve toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiği bir yerde bugün yapılması gereken bağımsız bir emekçi hareketi yaratmaktır. Bunun da ön koşullarından biri iç savaşın hedefi haline gelmiş HDP’nin kimliğini ve ağırlığını öne çıkaran bir ittifakla seçime katılmaktır. Millet İttifakı bileşenleri gereği burada sayılan demokratik sorunlara ne çözüm bulabilir ne de bulmaya niyetlidir. KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak bu siyasi görüşlerin gereğini yerine getirmek üzere tüm demokrasi güçlerini sorumluluk almaya ve bu mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz”

KöZ adına yaptığımız konuşmanın ardından DGM özerk üniversite mücadelesini öne çıkaran bir konuşma yaptı. BGM ise halk iktidarı için burjuva ittifakların peşinden gitmemek gerektiği ve bağımsız devrimci mücadele vurgusunu öne çıkaran bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından eylem sona erdi.

İstanbul’dan Komünistler