1 Mayıs Mahallesi’nden komünistler olarak iki haftada bir düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz, propaganda faaliyetimizin temelinde yer alan broşür okumalarını devam ettirmekteyiz. Geçtiğimiz oturumda “Siyasal Mücadele Birlik Platformumuzun Harcıdır” başlıklı konuyu irdelemiştik. Bu oturumumuzda ise 3. bölüm, yani “Birlik Platformu ve Referansları”nı ele aldık. Söz alan konuşmacı şunları dile getirdi:

“12 Eylül’ün ardından tasfiyeci dalganın sonuçlarından biri solun farklı kesimlerinden birlik çağrılarının yükseltilmesi oldu. İlk çağrının ardından yirmi yılı aşkın zaman geçmiş olsa da birlik çağrıları bugün hala güncelliğini korumakta. Solun farklı kesimleri farklı –hatta kimi zaman birden fazla- birlik projelerinin içinde yer alıyor. Yine bu birlik arayışlarına bağlı olarak farklı bileşim ve nitelikteki platformlar da bulunmakta. Bu birlik çağrıları ve platformlarının ortak özelliği ise iç içe girmiş ve çoğu zaman ayırt edilemez hale gelmiş olmalarıdır. Platformumuzun bu anlamda ayrım çizgilerini net olarak koymamız gerekmektedir.

Platformumuzun hedefi tasfiyecilik akımına karşı duranların, buna direnenlerin ortaya koydukları bir hedeftir. Komünistlerin kurmayı istediği parti yeni ve güçlü bir emek hareketi yaratmak, demokrasi mücadelesinin zeminini genişletmek amacını değil, işçi hareketine ve demokratik haklar mücadelesinde birleşen tüm kesimlere devrimci bir temelde önderlik etmek amacını taşımaktadır. Sol içerisinde bugüne kadarki başarısız girişimlerin akıbeti nedeniyle, parti zemininde birlik arayışlarından soğuyanların birlik arayışları tükenmekte değildir. Bu durumda da çoğu kez somut ihtiyaçlar ve zaaflar birlik sorununu başka biçimlerde gündeme getirmektedir. Saldırılara birlikte karşı koymak için yahut hiç bir akımın kendi başına altından kalkamadığı kampanyalara yönelik eylem birlikleri; güçsüzlükten veya seçeneksizlikten doğan seçim ittifakları; sınıfın tabanından yansıyan birlik arayışlarına yanıt olarak gelişen birlik girişimleri gündemden düşmemektedir. Ancak sırf eylem birliklerinin daha geniş bir etkiye kavuşması için bile bu türden birliklerin, parti birliğine yönelik çağrılardan ayırt edilmesi, aynı partide yer alması hiçbir zaman mümkün olmayacak unsurları dahi kucaklayacak bir esnekliğe ve kapsayıcılığa kavuşması gereklidir. Devrimci partinin siyasal bir mücadele sonunda yaratılacak olması, Birlik Platformu’nun kimi siyasal gelişmeler karşısında takınılacak tutumlar ve yükseltilecek talepler konusunda sağlanan ortaklıklar üzerinde yükselecek bir platform olduğu anlamına gelmez. Yaratılması istenen devrimci parti aynı zamanda taktik konulara dair görüş ayrılıklarında çatırdamayacak, farklı görüşlere karşın aynı amaç ve ilkelere bağlı devrimcileri aynı bünyede tutabilecek bir parti olmalıdır. O halde bu partiyi yaratmak isteyenlerin üzerinde buluşacağı zemin, esas olarak ortak taktiklerden değil, aynı önceliklerden ve ortak amaç ve ilkelerden hareketle tarif edilmelidir.”

Yoldaş sunumunu yaptıktan sonra soru cevap kısmına geçildi. Ardından sohbet sonlandırıldı.

Yaşasın Komünistlerin Birliği!

1 Mayıs Mahallesi’nden Komünistler