KöZ olarak içinde yer aldığımız 15-16 Haziran Bileşenleri’nin “Hak Verilmez Alınır, Zafer Sokakta Kazanılır” şiarı ile düzenlendiği eylem 15 Haziran’da Kadıköy’de gerçekleşti.

Birçok kurumun imzacı olduğu eyleme HDP, BDSP, Kaldıraç, PDD, SODAP, TÖP, BMG, Partizan gibi kurumlar bayraklarıyla katıldılar. Biz de eylemde bayraklarımızla yer aldık.

Eylemde “Sinbo İşçisi Yalnız Değildir, Bu Pisliği Ancak Devrim Temizler, Zafer Direnen Emekçinin Olacak, Ücretsiz İzinler Yasaklansın, Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz” sloganları atıldı. Ayrıca BMG bileşenleri “Birlik, Mücadele, Zafer” sloganı attı.

KöZ olarak ortak sloganların yanısıra “Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek” ve “Haziran’ın Yolundan HDP’yi Kapattırma” şiarlarını dile getirdik.

Eylemde “15-16 Haziran Ruhuyla Örgütlenmeye Mücadeleye” yazılı ortak dövizler taşındı. Ortak dövizler dışında bileşenlerden Kaldıraç “Bu Pisliği Devrim Temizler” ve “Saray Rejimi Çürümedir, 15-16 Haziran Ruhuyla Örgütlü Direnişe”, SGDF “Şan olsun 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’ne”, TÖP “Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız” ve  “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” dövizlerini taşıdı.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak biz de hem güncel siyasi gelişmeleri gündem eden hem de HDP’nin kapatılmasına karşı ne yapılması gerektiği konusunda15-16 Haziran Ayaklanması’nın yol göstericiliğine  işaret eden bir içeriği öne çıkardık. “Pisliğin Başı Belli, Seçimle Değil Devrimle Gidecek, Eksik Olan Devrimci Parti”,”15-16 Haziran’ın Yolunda HDP’yi Kitlesel Eylemlerle Savunalım”, “HDP Bağımsız Siyasetle Var Olabilir, HDP Kitlesel Eylemlerle Savunulabilir” yazılı dövizleri taşıdık.

Eylemde HDP milletvekili Musa Piroğlu da konuşma yaptı. Piroğlu, konuşmasında tarihsel birtakım anıştırmaların ardından bugün yapılması gerekeni anlamak için 15-16 Haziran’a bakmak gerektiğini söyleyip bu kokuşmuşluğa verilecek cevabımız devrimdir diye sözlerini noktaladı.

Ardından basın metni okundu. Basın metninde iş cinayetleri ve katliamları anımsatılıp örgütlenme çağrısında bulunuldu. Metnin ardından şu talepler sıralandı:

– Herkese güvenceli iş, insanca yaşam.

– Ekonomik krizin faturasını işçiler değil kapitalistler ödesin.

– İşten atmalar yasaklansın, 25/2, Kod29, Kod46 kaldırılsın.

– Kıdem tazminatının fona devri çalışmaları durdurulsun.

– Ücretsiz izin ve telafi çalışma kaldırılsın.

– Zorunlu alanlar dışında tüm işçilere ücretli idari izin verilsin.

– İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini gerçek anlamı ile alınsın.

– Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın.

Son olarak Sinbo işçisi Dilbent Türker ve SML işçisi Seçil Arı sendika bürokrasisine ve sendika düşmanlığına karşı verdikleri mücadeleden bahsedip iktidarın işçi düşmanı politikalarına vurgu yaparak dayanışma ve örgütlenme çağrılarında bulundu.

Gerek taşınan dövizler ve atılan sloganlar gerekse eylemin genel muhtevası itibarıyla somut siyasi çağrılar taşıyan yegâne akım KöZ oldu. Konuşmalarda ve materyallerde sıklıkla 15-16 Haziran’ın tarihi anımsatılsa ve bugün bir şeyler yapmak için bakılması gereken yerin orası olduğu söylense ve soyut örgütlenme çağrısı yapılsa da kime karşı ne için nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği sorusu yanıtlanmadı. 15-16 Haziran’da neyin eksik olduğu ise üzerinden atlanan bir gerçek oldu. Komünistler ise 15-16 Haziran’ı; bir işçi örgütü olan DİSK’i, işçilerin DİSK’in kendisine ve TİP-TKP’li oportünistlere rağmen savunduğu ve sonrasında 71 kopuşunu gerçekleştirecek devrimcilerle iç içe mayalanan bir ayaklanma olarak görürler. Bu nedenle bugün yapılması gerekenin yine saldırı altındaki ve DİSK’ten daha az işçi örgütü olmayan HDP’yi kitlesel eylemlerle savunmak olduğunu eylemde döviz ve sloganlarımızla öne çıkardık. Yine “bu pisliği devrim temizler” demek yeterli değildir. Bu pisliğin içinde en çok boğulan kesimlerin temsilciliğine soyunan HDP savunulmadan, pisliğin başı bu kesimler seferber edilerek gönderilmeden pislik temizlenemez. KöZ’ün arkasında duran komünistlerin asıl alamet-i farikası da buradadır. Yaşadığımız topraklarda bu kesimlerin önderliğini kazanıp onları seferber edecek kapasitede bir parti mevcut değildir. 15-16 Haziran’da da, bugün de eksik olan böyle bir devrimci partidir. And olsun ki bu partiyi kuracağız!

İstanbul’dan Komünistler