İstanbul’da bu yıl 24 Mart 2019 günü Bakırköy Pazar Alanı’nda gerçekleşen Newroz Mitingi’ne biz de “Tutuklu HDP’liler Serbest Bırakılsın, Tüm Siyasi Tutsaklara Özgürlük” ve “31 Mart’ta Emekçinin Kürdün Sesini Yükseltmek İçin Oylar İstanbul’da Güldes Önkoyun’a, İzmir’de Yalçın Yanık’a” yazılı iki pankartla katıldık. Miting alanına yapılan çağrıdan bir buçuk saat önce alanın girişinde buluşarak Güldes Önkoyun’un adaylığına ilişkin bildirilerin, Güldes Önkoyun tarafından Gültan Kışanak’a yazılan mektubun ve gazetemizin Newroz özel sayısının dağıtımını yapmak istedik. Polis bildirilerimizi dağıtırken önce yanımıza gelerek bildiri dağıtımı yapamayacağımızı söyledi. Biz bu uyarıyı dikkate almadık ve bildiri dağıtımının seçim çalışmamız kapsamında olduğunu ifade ederek dağıtımı sürdürdük. Ancak henüz yürüyüşe geçmeden polis bildirilerimizi alana almayacağını ifade etti. Bunun üzerine tertip komitesi ile irtibata geçtiğimizde tertip komitesi ile polisin alana HDP bildirileri dışında hiçbir yazılı materyal almayacağı konusunda uzlaştığını öğrendik. Hatta bırakalım bizim getirdiğimiz bildiri yığınını, polis kitle içerisinden birilerinin üzerinden bizim bildirilerimiz çıktığında bunları da alana sokmuyor, yırtıp yere atıyordu. Bunun üzerine bildirilerimizi almaksızın pankartlarımızla, bayraklarımızla, slogan ve ajitasyonlarımızla alana doğru yürüyüşe geçtik. Alana yürürken “Ne AKP, Ne CHP, Kurtuluş Birleşik Mücadelede”, “CHP’ye Kanma, Ezilenlerle Saf Tut”, “31 Mart’ta Oylar Güldes’e”, “Kayyım’a Karşı Oylar Güldes’e”, “Kürtlere Özgürlük, Ortadoğu’ya Barış”, Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadi”, “Biji Newroz, Newroz Piroz Be”, “Leyla Güven Yalnız Değildir”, “Zindanlar Yıkılsın, Tutsaklara Özgürlük”, “Biji Berxwedana Zindana” sloganları attık, benzer içerikte ajitasyonlar yaptık.

Alana girişte 3 farklı arama noktasında dakikalarca bekletildik. Özellikle son arama noktasında polisin tamamen keyfi uygulaması neticesinde kitle yığılmış, adeta izdiham oluşmuştu. Burada beklediğimiz sürede yoğun şekilde sloganlar atıldı. Zaman zaman polis barikatlarını alaşağı etmeye yeltenen kitleyi yine etraftaki eylemciler “provokasyona gelmeyelim” uyarılarıyla engelledi.

Neticede alana girerek konuşlandık. Saygı duruşunun ardından miting başladı. Bir süredir İstanbul’da gerçekleşen mitinglerde kürsüden çalınan müziğin sesi bir an bile kısılmıyor, aralarda slogan atılması böylece engelleniyordu. Bu mitingde de bu gelenek bozulmadı. Dahası kürsüden sürekli “parti bayrakları dışında diğer bayrakları indirin” uyarıları yapıldı. HDP bildirileri dışındaki bildirilerin alana alınmaması tavrını da hesaba katınca tertip komitesinin sansürcü tutumu açıkça ortaya çıkmış oldu. Ancak bir süre sonra ezan okunmaya başlayınca programın sunucusu “AKP bu hususu kullanıyor, onlara bu malzemeyi vermeyeceğiz, ezan boyunca programa ara veriyoruz” şeklinde bir anons yaptı. Böylece bu sansürcü yaklaşımı bir anlığına da olsa kırılınca biz de bu boşlukta slogan atmaya başladık. Bu sefer alandaki HDP’liler “saygısızlık yapıyorsunuz”, “kürsüden duyurulan karara uyun” biçiminde uyarılar yapmaya başladılar. Bu vesileyle biz de itiraz sahipleriyle “geçen sene saygısızlık olmayan bu tutum bu sene nasıl saygısızlık olacak”, “Seneye de İstiklal Marşı mı okuyacağız”, “işte bu şekilde bizi susturmak istiyorlar, AKP’nin çizdiği çerçevede siyaset yapmamızı istiyorlar”, “İmamoğlu gibi kendimizi beğendirmek için Yasin mi okuyalım” şeklinde argümanlar kullanarak tartışma fırsatı bulduk.

Mitingde Newroz Tertip Komitesi adına bir konuşma yapıldı, daha sonra HDK sözcüsü Sedat Şenoğlu söz aldı. Son olarak da HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan söz aldı. Tüm konuşmalarda ağırlıklı gündem tecrid, açlık grevleri ve zindanlarda yapılan feda eylemleri oldu. Pervin Buldan konuşmasında seçimlere değinerek İstanbul’da kazanının Türkiye’de kazanacağını, kaybedenin Türkiye’de kaybedeceğini belirtti. HDP’nin ise seçimin kaderini belirleyecek kilit parti olduğunu, bu nedenle aday çıkarmadıklarını belirtti. Parti ismi vermeyeceğini ifade ederek CHP’ye oy verme çağrısı yaptı.

İstanbul Newroz’una katılan Güldes Önkoyun ise Newroz’a katılan, hatta 8 Mart, Gazi, 15 Mart eylemlerine katılan tek İstanbul adayı olmasına rağmen görmezden gelindi, alana seçim bildirileri yine tertip komitesi kararıyla alınmadı.

Mitingde kürsüden biz de dahil alanda bulunan kurumların temsilcileri anons edildi. Ayrıca HDP milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları da anons edilerek kürsüye çıktılar ve kitleyi selamladılar. Program tertip komitesinin ve HDP eş genel başkanı Pervin Buldan’ın konuşmalarıyla sürdü. Miting dağılmaya başlayınca yoldaşlarımızın bir bölümü girişte dağıtmamıza izin verilmeyen bildirilerimizi dağıtmak amacıyla alandan ayrıldı. Mitingden çıkanlara yoğun şekilde bildirilerimizi ulaştırdık.

Bizim dışımızda mitinge, YDİ Çağrı, Devrimci Hareket, SODAP, DİP, Devrimci Parti, BDSP, Devrimci Anarşist Faaliyet, ESP, Partizan, Kaldıraç, Mücadele Birliği de katılmıştı. Mitingin toplam katılımı özellikle geçtiğimiz birkaç yıla kıyasla oldukça yoğundu.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Kürtlerin ve onlar şahsında tüm ezilenlerin zorbalara karşı başkaldırısını simgeleyen Newroz’a politik ajitasyon ve propaganda araçlarımızla katıldık. Yaklaşan yerel seçimlerde Kürtlerin, emekçilerin adını anmayan düzen partilerine oy verilmemesi gerektiğinin altını çizdik. Devrimci siyaset karşısında uygulanmak istenen sansürün boyutu ne olursa olsun; bu sansür kimden gelirse gelsin Newrozları, 8 Martları, 1 Mayısları ezilenlerin ve emekçilerin mücadelesini yükseltmek için birer kaldıraç olarak kullanmak gerektiğini haykırmaktan geri durmayacağız.

Biji Newroz, Newroz Piroz Be!

Ne AKP Ne CHP Kurtuluş Birleşik Mücadelede!

İstanbul’dan Komünistler