Yalçın Yanık aday tanıtım etkinliğinden sonra HDP ve Halkevlerini ziyaret etmiştik. Ardından kurumlarla görüşmeye, fikirlerimizi anlatmaya, oy ve destek vermeye çalıştık. Görüşemediğimiz kurumlar da oldu. DİSK Ege Bölge Temsilciliğinden randevu alsak da iki keresinde de görüşmek mümkün olmadı. Açıkça HDP üzerinden solun zımnen de olsa CHP’ye çalıştığı, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş’ın CHP Beyoğlu belediye başkan adayı olduğu, yani CHP’ye çalışmanın meşrulaştırıldığı 31 Mart seçimlerinde, CHP’ye çalışan DİSK’in bizimle fotoğraf vermek istemediğini anlayarak daha da zorlamadık.

28 Şubat günü gazete ziyaretlerinin ardından Türkiye İşçi Partisi’ni ziyaret ettik. HDP’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi üzerine devrimcilerin burjuva siyasetine yedeklenmemesi gerektiğini ifade ettik. Solun saraya karşı cephe alan bir çalışma yapması gerektiğini ifade ettikten sonra TİP’li arkadaşlar devrimci siyaset için nesnel koşulların olgun olduğunu ifade ettiler. Biz de fırsatı kaçırmamak gerektiğini söyleyerek iki düzen ittifakından ayrı olarak emekçilerin Kürtlerin sesini yükseltecek, Saray’a kayyumlara karşı kitlesel seferberlik örecek bir çizgiyi izlememiz gerektiğini söyledik. Desteklerini istedikten sonra ayrıldık.

22 Mart günü merkezden bağımsız arkadaşların çağrısı ile DİSK Emekli-Sen Buca temsilciliğini ziyaret ettik. Yalçın Yanık’a neden aday olup oyları bölüyorsun soruları geldi. Biz de bugün kimse Kürtlerden, emekçilerden yana kimsenin olmadığını, kimsenin saraya karşı tavır almadığını, kayyumlardan bahsetmediğini ifade ettik. Yoğun tartışmalar ve eleştiriler olsa da burada adaylığı doğru bulanlar da vardı.

Bunların yanı sıra Kaldıraç ve SMF ile görüşmeler gerçekleştirdik.

Kaldıraç’la yaptığımız görüşmede solun kendisini seçeneksiz bıraktığını ifade ettik. 14 Ocak itibariyle İzmir’de tamamen olmasa da İstanbul merkezli tüm kurumları gezip toplantı çağrısı yaptığımızı söyledik. HDP’nin karar çıkartmamasının solu tutum alamaz durumda bıraktığını, bizim de HDP’den TKP’ye ortak aday çıkartmak için çağrımızın karşılıksız kaldığını ifade ettik. Ardından Kaldıraç’ın ilerici, devrimci adayları destekleyeceğini ifade eden açıklamasını okuduğumuzu Kürtlerin, emekçilerin sesini yükselten, Saray’a ve kayyumlara karşı mücadeleyi ören bir çalışmanın KöZ’ün kendini tanıtım çalışması olmadığını, KöZ imzalı bir çalışma olmadığını söyledik. Solun bu çalışmadan geri durması için herhangi bir sebep olmadığını söyledik. Kaldıraç temsilcisi de CHP’ye destek verilmemesi gerektiğini söyledi. Biz de yerellerde mahalle meclisi çalışması yaptığımızı anlattık. Bu çizginin yanlışlanacak bir çizgi değil ama merkezi olarak karar alınması gerektiğini söyledi. Bize döneceklerini ifade ettiler. Ardından çalışmaları dışlamadıklarını, kendilerinin de alternatif çalışmalar ördüklerini ifade ettikten sonra çağrıda bulunamayacaklarını belirttiler.

SMF ile de daha sık görüşmeler yaptık. En başta Yalçın Yanık adaylığı desteklenmelidir dedikten sonra arada başka bir görüşmede merkezi kararı beklemeliyiz, dediler. En son görüşmede merkezi karar beklenilmesinin ardından TKP, TKH ile Dersim’de bir çalışma olduğunu, il il herhangi bir adayı destekleme kararı çıkmadığını, ilerici, devrimci adayları desteklediklerini söylediler.

Öncesinde ortak aday için emek verilen süreci anlattık. Türkiye solu Dersim için tartışırken metropollere dair bir  tutum alınmamasının CHP’ye örtülü destek olduğunu ifade ettik. Kendileri de CHP’yi desteklemenin yanlış olduğunu söyledi. Görüştüğümüz arkadaş kendisi şahsi olarak Yalçın Yanık’ı destekleyeceğini ifade ederken kurumsal olarak böyle bir çağrının etik olmayacağını söyledi ve başarılar diledi.

İzmir’den Komünistler