KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak İzmir’de 22 Ekim’de bir gazete söyleşisi gerçekleştirdik. “ABD’yi Türkiye’de Başarısız Kılan Koşullar” başlığı altında gerçekleştirilen söyleşi öncesinde katılımcılara Türkiye’deki en önemli gördükleri gündemi ve solun gündeminde neyin yer aldığını sorduk. Aldığımız cevaplar ekseriyetle emekçilerin yaşadıkları yoksulluğun artması, geçim sıkıntıları ve emekçilerin örgütlenme sorunları üzerine oldu.
KöZ adına konuşan yoldaş Türkiye’de ekonomik ve sendikal sorunları kat be kat aşan siyasal bir sorunun, bir rejim krizi yaşandığına, esas buna çare üretilemediğine değindi. Türkiye’deki solun kendisini yahut güncel siyasal gelişme ve gündemleri değerlendirirken yanlış kalkış noktalarına sahip olduğunu ifade etti. 12 Eylül’ün sanıldığı gibi tümüyle ABD’nin emriyle ve neoliberal politikaları rahatça hayata geçirmek üzere gerçekleştirilmediğini, bu topraklardaki devrimci hareketi, ama özellikle de Kürdistan’daki ulusal uyanışı fiziksel olarak tasfiye etme amacı taşıdığı aktarıldı. Fakat niyetinden bağımsız Türkiye’de 12 Eylül’ün düşünüldüğü gibi devrimci hareketi tümüyle ezmeyi başaramayıp bu anlamda kadük kaldığı, devletin baskısından ziyade tasfiyeci girişimlerin devrimci harekete daha büyük zararlar vermeyi başardığını aktardı. Kürdistan’ı esaret altına aldığı ve emperyalistler arası giderek keskinleşen bir paylaşım kavgasına sahne olduğu için de bu coğrafyadaki devrimci dinamiklerin bir türlü dindirilemediği, güçten düşen ABD’nin yahut diğer emperyalistlerin kendi planları doğrultusunda bu topraklarda bir türlü kendi açılarından düzen ve istikrar sağlayamadıkları, başarısız kaldıkları ifade edildi.
ABD’nin ve 12 Eylül’ün başarısızlığının nedenleriyle, “Bütün Ülkelerin Komünistleri Birleşin!” çağrısıyla dünya çapında bir komünist parti kurma girişiminin dünyanın bir başka yerinde değil de Türkiye’de çıkmasının nedenlerinin bir ve ortak olduğu ifade edildi. Türkiye Cumhuriyeti emperyalistler arası paylaşım kavgasının merkezinde yer aldığı için, aynı coğrafyanın bir parçası olan Kürdistan’ın en politik ve militan işçi kitlelerini barındıran Kürdistan’ı esir ettiği için, Türkiye’deki devrimci dinamiklerin bir türlü tasfiye olamadığı, aynı dinamiklerin dünya çapında yayılan devrimci durumun en şiddetli olarak Türkiye’de yaşanmasını beraberinde getirdiği vurgulandı. Artık bir ayağı çukurda olan AKP ve Erdoğan iktidarının hâlen kriz içinde debelenen 12 Eylül rejiminin son bekçisi olduğu söylendi.
Bu şartların Komünistlerin Birliği’nin yükselttiği, devrimci bir partinin kuruluş kongresinde ortak sorumluluk alarak devrimci önderlik boşluğunun giderilmesi konusundaki çağrıyı sürekli güncel kıldığı vurgulandı.
Devrim İçin Devrimci Parti, Parti İçin Komünistlerin Birliği!
İzmir’den Komünistler