Komünist Enternasyonalin ilk dört kongresini referans edinmiş bir parti mücadelesinin parçası olduğunu her fırsatta dile getiren Yalçın Yanık’ın yürüttüğü seçim çalışması elbette Köz’ün arkasında duran komünistler açısından ayrı bir önem taşıyor.

Yürütülen propaganda faaliyetinini ve içeriğini bu ve bunu takip eden yazılarla sunmaya devam edeceğiz. Bu yazılar elbette tüm sürecin sonunda bu çalışmayı yürütenlerin yapacağı değerlendirmeyi ikame etmeyecek.

30 Mayıs-2 Haziran Arası Yürüttüğümüz Çalışmalar

BBC Türkçe ve SkyNews Arabia ile 2 tane röportaj yapıldı. İkisinde de aday yoldaşımızın Afrika kökenli olması ön plana çıkarılmak istendi.

BBC Türkçe muhabiri için ilk defa Afrika kökenli bir adayın olması demokrasi açısından önem taşıyordu. HDP’nin “tüm renklerin” partisi olmasını pekiştiren bir durumdu. Röportaj’da “ayrımcılığa uğradığınız örnekler var mı” sorusu öne çıkarıldı. Yoldaşımız ayrımcılığa uğradığına ilişkin örnekler verdi fakat bunun yanında meclisi ayrımcılığa uğrayan herkesin kürsüsü haline getireceğini belirtti. Afro-Türklerin içinde de egemen ideolojiye saplanan renktaşlarım var, biz bunları da değiştirmeye çalışacağız vurgusu yaptı. Tüm ezilmişlikleri ortadan kaldırmak için öncelikle komünist parti lazım, fakat şu anki seçimlerin komünizmle ilgisi yok. Önceliğimiz parlamentoyu ezilenlerin kürsüsü yapmak.

Mülteciler ile ilgili yaptığı çalışma soruldu. Mültecilerin eşit haklara sahip olması, dünyanın nimetlerinden faydalanması gerekiypr dedi. İzmir de mülteci sorunuyla karşı karşıaya kaldık. Devletin yardımı olmadı ilk planda, çalışma hayatına başladılar. Zaten bize iş yok diyen Türklerin tepkisi oldu. Deri-tekstil kundıra derneği olarak bunlar bizim gibi işçi sınıfı, işimizi ekmeğimizi paylaşırz kampanyası yaptık. Birliğimizi beraberliğmiizi sağlayalım esas düşman burjuvazidir dedik. Eşit işe eşit ücret talebini dillendirelim dedik.

Röportaj Pervin Buldan’ın FOX Tv’deki programda “Afrikalı adayımız bile var” demesiyle aynı gün yapıldı. BBC Türkçe muhabiri İl binasında röportaj yaptıktan sonra bizimle Bayındır bölgesine geldi.

2015 seçimlerinde HDP’nin Haziran’da 8.2, Kasım’da 7.5 oy aldığı Bayındır ilçesinde Kürt seçmenin yoğun olduğu Çırpı Mahallesinde bir halk toplantısı gerçekleşti. Bu toplantıda HDP ilçe yöneticisi yereldeki sorunlardan, tek başına çalıştığından, seçmeni aktif çalışmaya dahil edemediklerinden, bir süre önce yaptıkları kongrede merkezden bir milletvekili istediklerinden fakat merkezin göndermediğinden vb. gibi yerel sorunlardan bahsetti. Diğer bir yönetici HDP kurulduktan sonra seçimlerin başladığını ve hep böyle devam ettiğini söyledi. HDP kendi içinde konuşmadı, birçok şey oturmadı dedi. Yoldaşımız ise seçim süreçlerinde insanlar politikleşmişken üretimin her alanında olan insanların siyasete dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Bu toplantıdan sonra kendi aramızda kitleler politikleşmişken esas konuşulması gerekenin yerel sorunlardan çok Türkiye’de değişen bu hava olması gerektiğini konuştuk. Kazanamasak da 25 Haziran’da alanlardayız diye konuşan alt sıradan aday gösterilen adayYoldaşımız sonrasında Bayındır’da Hasköy’e, kendisi gibi Afro-Türk’lerin yoğun olarak yaşadığı yere geçerek çalışmaya devam etti.

31 Mayıs

SKYNews arabia ile röportaj yapıldı: Ön bir çalışma yapmadan gelen muhabir yoldaşımızın deri işçisi olduğunu orada öğrendi. Yoldaşımızın işyerinde bir çekim yaptı.  Yoldaşımız tekrar beni tanımlayan özellik afrikalı olmam veya işçi olmam değil komünist olmamdır. Kılavuzum da bütün ülkelerin işçilerin ezilen halkların birliğini savunan komünist enternasyonaldir. Mücadelem de bu partinin yaratılması yönündedir diye konuştu. Fakat bu röportajda da yoldaşımızın deri rengi ön plana çıkarıldı. Röportajı yapanlar röportajdan sonra afrotürklerin yaşadığı Hasköy’e geçtiler ve bir çekim yaptılar.

Sonrasında Konak-Hatay Mahallesi’nde bildiri dağıtım çalışmasına katıldık. Burada başka bir partinin kanalize edemeyeceği kadar fazla sayıda gönüllü ile –birkaçı oruçlu olmasına rağmen- yaklaşık 6 saatlik bir çalışma gerçekleştirildi. Fakat bu çalışma tarzı, yani esnafa, pazarcıya, yoldan geçenlere yaklaşık 10 saniye konuşma şeklindeki tarzda yalnızca Erdoğan karşıtı, bir oy ver kurtul yaklaşımı ön plana çıktı. CHP’lilerle karşılaşıldığında “barajı aşın iyi çalışın” sözlerine “barajı aşmamız için oy verin” cevabıyla karşılık verildi. Millet İttifakı’nı da karşısına almayan bir çalışma yürütüldü.

Akşam ise Antikapitalistler’in düzenlediği panele katıldık. Panelde DSİP’ten Ozan Tekin, kadın ve ekoloji hareketi içinden bağımsız araştırmacı Zeynep Tozduman ve adayımız konuşmacıydı. Bu konuşma fikirlerimizi ifade etmek açısından diğer çalışmalardan daha verimli oldu.

DSİP’in konuşmacısı millet ittifakının dahi Demirtaş’ı serbest bırakın demesine rağmen oy kaybetmediğini; Afrin Operasyonu’na, 3-4 yıldır pompalanan milliyetçiliğe rağmen AKP’nin oy artıramadığını söyledi. Afrin’in artık konuşulmadığından bahsetti. Neoliberal politikaların TR’de çöktüğünü, kim gelirse gelsin seçimlerden sonra işçi sınıfına bir kemer sıkma politikası dayatacağını söyledi. HDP’nin tek sol alternatif olduğunu ve Türkiye’nin acil sorunu olan barış sorununu çözmek için meclise girmesi gerektiğini söyledi.

Zeynep Tozduman  kadın sorunu açısından, kadın bakanlığı-çocuk bakanlığı gibi projeleriyle HDP’nin diğer partilerden farklı olduğunu söyledi. HDP tabanın sesi daha gür dedi. Sol-sosyalist aday gösteren tek parti dedi. Parlamenter sisteme inanmıyoruz ama bununla bir yere geleceğimizi düşünüyoruz. Tek adam rejiminden kurtulmak, eşitlikçi bir düzen yaratmak için oy vermeliyiz.

Alanım soykırım, mardinden süryanı, diyarbakırdan ermeni, iki ezidi aday gösteriyor HDP. 15 Temmuz’dan beri tutuklanan 10 kişiden 8’i kürt ve sol hareketten. Özellikle kürtler. En çok bedel ödeyen kürtler Türkleri sosyalistleri meclise sokuyor.

Emek sömürüsünün olmadığı ekonomik krizlerin atlatıldığı tek yapı HDP

Aday yoldaşımız: Ben daha farklı bir konuşma yapacağım. Seçim dönemleri insanların politikleştiği ortam. Bana hep afrikalı işçi vs. buradan yaklaştılar. Tabi ki devrimciliğimin gereği olarak kitle örgütlerinde vs. çalışıyorum ama her şeyden önce ben bir komünistim. Parlamentonun nesi önemli? Parlamentonun kilitlenmesi önemli çünkü bu ezilenlerin lehine olacak. Bunun için de hdpnin barajı geçmesi lazım.

Bugün bir kaos yaşıyoruz işten atılmalar vs. Bu kaosu bizim parlamentoda yaratmamız gerekiyor asıl. Çünkü bu işçilerin ezilenlerin lehine olacak.

10 senedir AKP geriliyor çoğunluğa sahip olmasına rağmen tr yi yönetemiyor. AKP afrin op. Yaptı getirsi oldu mu hiç yok. 12 eylülden daha fazla baskı var ama bastıramıyor bir türlü muhalefeti. Yönetemyenleri indirmemiz gerekiyor. Yeni bir kurucu anayasa kurmamız gerekiyor. Halk sefeberliğiyle bu olur. Sokağı nasıl kullanabiliriz bunu düşünmemiz gerekiyor

1 Haziran

Yoldaşımız Gıda çarşısı ziyareti ve bildiri dağıtımı etkinliğine Ertuğrul Kürkçü ve Serpil Kemalbay ile birlikte katıldı. 1.Sıra mv. Adayı ve halihazırda mv olmasına rağmen bu çalışma da apolitik bir tarzda yürütüldü. Kürt seçmenin yoğun olmasına rağmen, Demirtaş ve HDP etrafında kenetlenerek değil de, Erdoğan insin de nasıl inerse insin yaklaşımıyla çalışma yürütüldü. Veyahut açıktan oyunuzu istiyoruz diyerek geçiştirildi. Aramızda kısa da olsa bir şey söylenemez mi diye konuştuk.

2 Haziran

Buca Kent Konseyi’nin düzenlediği ve CHP-İYİ PARTİ-Saadet partisi – HDP’nin katıldığı “Buca milletvekili adaylarıyla buluşuyor” etkinliğinde yoldaşımız Serpil Kemalbay ile HDP’yi temsil etti.   Söyleyişi 500 kişi izledi. HDP yoğun alkış aldı.

CHP: Buradaki tüm partilerin derdi ortak. Biz birbirimize saygı gösteririz izmirliyiz. İzmir böyledir, keşke AKPde burada olsaydı. 15 m.evkili adayıyla iyi partiye destek olduk, hep birlikte başracağız. Bir haksızlık da Demirtaş’ın durumudur. (çok alkış aldı)   Asıl amaçları cumhuriyetle hesaplaşmaktır.  15 temmuz şehitleriyle PKK terör örgütüyle mücadel edenler ayrılabilir mi, bunlar ayırdı. İki katı para veriyor 15 temmuz şehitlerine.

Hakkari’de tarla yok dağlık her yer. Hayvancılığı bitirdiler. Hakkarideki gençlere kaçakçılıktan başka çare kalmadı. Kaçakçılık devlet denetiminde yapılıyor.   (Fakat burada roboski vurgulanmadı)

Kaçak elektrik de öyle, bölgeye gittiğimde bana tedaş a başvuruyoruz fakat onlar 100 lira bana ver kaçak bağlayayım diyor. Sonra da şikayet ederim seni diye şantaj yapıp akpye oy istiyorlar.

AKP’li aday İzmir Odak Dövizin sahibi. Son 1 ayda zengin oldu. Siz ise yüzde 20 fakirleştiniz. Buradaki özgürlük barış bileşenleri olarak birlikte başaracağız. Tamam diyoruz.

İYİ PARTİ:  Medyada yer bulamıyoruz, biz ve sayın HDP bundan muzdarip. Biz siyasi olarak daha yumuşak bir dönemde büyüdük. Merkez sağ-merkez sol birbiriyle konuşabiliyordu kavga etmeden.

Bugün türk milleti bu kutuplaşmaya izin vermeyecek. Bizi kurtaracak kendi yorumumuzl Türk milliyetçiliğidir.

HDP

Yoldaşımız Kemalbay’ın konuşmasına 2-3 dakikalık ekleme yaptı. (Serpil Kemalbay’ın konuşmasına https://twitter.com/yalcinyanik35/status/1002872828511772672 linkinden ulaşabilirsiniz)

Buca Kent Konseyi  Toplantısı   Soru-Cevap ‘ta HDP’nin cevapları ve Yalçın Yanık’ın eklemesi:

1-Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığa karşı neler yapmayı planlıyorsunuz?

Bu sorunu güvenlik önlemleriyle çözmek mümkün değildir. Biz erkek egemenliğini ortadan kaldıran, toplumsal cinsiyet sorunlarını ortadan kaldıran yasalar yaparak bu sorunu çözeceğiz. En önemli mesele, kadınların bu yasa yapma süreçlerine, yönetmeye katılımını sağlamkatır. Yasa yaparken kadın örgütlerine, bu konuda çalışma yapanlara danışmaktır. Bu olmadığı takdirde, kadının tecavüz edenlerle evlendirilmesiyle sonuçlanan yasalardan kurtulamayız.

Bir husus da görünmez kadın emeğidir. Görünmez kadın emeği derken ev içi emeği kastediyorum. Bu emeğin tanımlanması ve yasal güvenceye kavuşması gerekiyor. Ev kadınlarının emeklilik hakkına kavuşması gerekiyor.

Partilerde, sendikalarda, bütün kitle kurumlarında kadınları yönetime, yani karar süreçlerine katmamız gerekiyor kadın sorununu çözmek için.

2- Eğitim sorunu, KPSS sınav sorunlarının çalınması gibi haksızlıklara dair ne söylersiniz?

Eğitim hakkı konusundaki eşitsizliği sınavlarla derinleştiriyorlar. Eğer bir sınav yapılacaksa, herkesin tek ve standart bir bir sınav yerine; öğrencilerin yönelimlere, ilgi alanlarına göre sınav yapılmalı, biz bunu savunuyoruz.

Ama eğitimdeki eşitsizlik, ekonomideki eşitsizlikleri çözmeden çözülmez. Türkiye ekonomisi dünyanın en büyük ekonomilerinden bir tanesi. Fakat bu AKP’nin marifeti değil, bu ekonomiyi büyüten işçiler, emekçiler, kadınlardır. Bu nedenle ekonomi güvenceli ekonomi olmalıdır, sermayenin güvencesini değil halkın, ezilenlerin ve emekçilerin güvencesini sağlamalıdır. Bizim ekonomik programımız tamamiyle bu yöndedir. Güvenceli ekonomi, herkese eşit eğitimin olmazsa olmazıdır.

3-Seçim iptali durumunda veya seçim sonuçlarını iktidarın kabul etmemesi durumunda ne yapacaksınız?

Zaten OHAL’de dezavantajlı bir seçim çalışması yürütüyoruz. Devletin tüm imkanları iktidarın yanında, tüm baskılarıyla ise biz karşılaşıyoruz. HDP’li belediyelerden onlarca sandık, korucu köylerine taşındı. Taşıma sandıklara karşı en iyi şekilde önlemlerimizi alıyoruz. 103 belediyemize kayyum atandı. Bunları kabul etmedik, kayyumların iftar çadırlarına halk katılmıyor. Halkın iradesini gasp edebilirsiniz ama halka boyun eğdiremezsiniz. Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi cesaret bulaşıdır. Kendisi de cezaevinden aday olarak en büyük cesareti gösterdi ve bize de bu cesareti bulaştırdı. Bu cesaretle tek adam rejimini götürene kadar kovalamaya devam edeceğiz her şartta.

4-Doların yükselişi, çiftçinin içler acısı durumu gibi ekonomik sorunlara karşı ne yapacaksınız?

Bugün ciddi bir devalüasyonla karşı karşıya kaldık. Ama bu yeni bir sorun değil, 16 yıllık neoliberal politikaların bir sonucu. Yerlilik-millilik diyorlar, fakat uluslararası sermayenin lehine çalışıyorlar. Zenginlik emekçilerden alınıp sermayeye, uluslararası tekellere aktarılıyor.

Biz ilk vadede güven ekonomisi tesis edeceğiz. Kimse aç, susuz, elektriksiz kalmayacak. İnsanca şartlarda yaşamak için en asgari temel geliri sağlayacağız.

Tarım alanları da bu şekilde sermayeye aktarılıyor. Biz bağımsız üreticiye mazot teşviki, tarım teşviki ile hem mevcut çiftçiyi rahatlatacak, hem yeni istihdam sağlayacağız. Bu sayede tarım ithalatını azaltarak ülkedeki üretim çeşitliliğini de artıracağız.

5-Milletvekili olduğumuzda pasif politikalar yerine aktif politikalar izleyecek misiniz, özellikle İzmir için aktif olarak ne yapacaksınız?

İzmir tıpkı HDP gibi farklı halkların, farklı kimliklerin bahçesi. HDP bu çeşitliliğin korunması için çalışacak öncelikle

Bunun dışında, demin bahsettiğim neoliberal politikalar nedeniyle İzmire yönelik ciddi saldırıları olacaktır. Körfez geçiş projesi gibi halkın çıkarlarına uymayan, doğayı katleden projeler kaldırılmalıdır. Sadece insanı değil tüm canlıları korumalıyız. Flamingoların dahil hakkını HDP koruyacak. İstanbul’u talan ettiler, İzmir’i talan ettirmeyeceğiz.

Yalçın Yanık 2-3 dakikalık ekleme:  Biz halkla birlikte aktif politikaları yürütmek istiyoruz. Türkiye’de yıllardır devam eden bir anayasa sorunu var. Ezilenlerin ve emekçilerin lehine olan yeni bir anayasa da bir halk seferberliği olmadan, kurucu meclis olmadan yazılamaz. HDP de her kesimden insanı bu sürece katarak halk seferberliğini sağlayabilecek, İzmir gibi yerellerde bunu örgütleyebilecek tek partidir. Yıllardır bu baskıcı 12 Eylül anayasasına yama yapmaya çalışıyorlar, ama tutmuyor. Bugün 12 Eylül döneminden çok daha baskıcı bir rejimle karşı karşıyayız. Tutuklu sayısı, bir o kadar da dışarıda denetime tabi tutulanlar o dönemi fersah fersah aşıyor bugün. Bu nedenle yeni bir anayasa için emekçilerin-ezilenlerin lehine bağımsız bir şekilde çalışacak tek parti HDP’dir.     Ben de seçilirsem burada bir irtibat bürosu açık tutacağım.  Aktif bir politika izleyemezsek, beni seçenlerin taleplerini yerine getiremezsek istifa etmemiz lazım. Bizi seçenlerin, seçimleri beklemeksiniz bizi geri çağırma hakkı olmalı. Bu nedenle bir ayağım hep İzmir’de olacak.

Sonrasında Buca-Çamlıkule HDP ilçe binasında gençlik buluşmasına katıldık.  Ertuğrul Kürkçü burada gençliğe  parti işlerinden sıkılıyorsunuz biliyorum ama bu elzemdir, kendinizi her alanda geliştirmelisiniz konulu bir konuşma yaptı.

Yoldaşımız ise 24 Haziranda, Erdoğan’ın son günü bundan eminiz. Ama Esas işimiz bundan sonra başlıyor. Biz hayatın her alanında politikleşme ve siyasallaşmamız gerekiyor. Meclisteki diğer sağ partiler, Millet İttifakı dahil onlara bu meclisi dar etmemiz gerekiypr. Onların bizim için, işçiler ezilenler sömürülen halklar için siyaset yapmadığını biliyoruz. Biz mecliste bu kürsüyü emekçiler işçiler ezilen halklar için kullanacağız. Biz onun için ankaraya gidiyoruz. Ama en iyi meclis, en güzel meclis burası. Siz zaten bir meclisin gerekliliklerini yerine getiriyorsunuz.

Sonrasında Karabağlar’da ilçe binasının önündeki iftara katıldık. 400 kişiye yakın katılım vardı. Burada yoldaşımız için hazırlanan broşürün dağıtımını yaptık.

İzmir’den KöZ Okurları