2 Şubat Pazar günü “Komünizmin Temel Kavramları” başlıklı seminer serisinin üçüncü oturumunu gerçekleştirdik. Devlet ve İhtilal’i tartıştığımız bu oturuma 29 kişi katıldı. Konuşmacı yoldaşın sunumuyla başlayan oturum, katılımcıların sorularıyla devam etti. Konuşmacı sunumuna Devlet ve İhtilal’in yazıldığı konjönktürle birlikte düşünüldüğünde eserin teorik mücadelenin yerine dair belirttikleriyle başladı. İkili iktidar sorununa dair işçi Sovyetlerinin tam iktidarını savunmak üzere kaleme alınan Devlet ve İhtilal’in, burjuva devletin neden yalnızca ele geçirilmekle kalınamayacağı ve tüm kurumlarıyla alaşağı edilmesi gerektiği iddiasıyla yola çıkan bir siyasi metin olduğu vurgulandı. Devleti artık vazgeçilemeyecek bir “icat” olarak gören oportünist akımlara ve bir bildiriyle devletin kaldırılabileceği savunusunu yapan anarşistlere karşı burjuva devletin “ne”liğini tartıştıktan sonra sınıfsız topluma geçiş sürecinde proletarya diktatörlüğünün gerekliliği tarif edildi. Tüm devletlerin bir ezen-ezilen ilişkisini sürdürmek işlevi olduğunu ve bu devletin ancak emekçi ve ezilenlerin siyasi iktidarı aldığında büsbütün parçalanabileceği sonucuna varıldı. Konuşmacı sunumunu Ekim Devrimi’nin tam da bunu başardığı, egemen sınıf olarak örgütlenen proletaryanın siyasi iktidarı elde ederek somutladığı saptamasını yineleyerek bitirdi. Katılımcıların sorularıyla belli vurgular açıklandıktan sonra oturum kapatıldı.

Seminer serisi, 16 Şubat Pazar günü saat 16.00’da “Sovyet İktidarı ve Burjuva Demokrasisi” başlıklı seminer ile devam edecek.

Üniversitelerden Komünistler