“Ana muhalefet Rolünü Üstlenmek için HDP’yle Sınırlı Olmayan Sol Blok” başlığıyla yayınlanan gazetemizin özel sayısını dağıttık. Bahçelievler kapsamında özel sayımızı HDP, EMEP, SYKP, Sev-Der AKEL, Hacı Bektaş Veli Derneği, CHP’ye yaygın bir şekilde dağıtım yaptık. HDP’nin seçim bürolarına bol miktarda özel sayımızı bıraktık. Çevremizdeki arkadaşlarımıza da vermeyi ihmal etmedik. Dağıtımlarımızın süresince çalışmamızı destekleyerek bağış verenler de oldu. Zafer Mahallesi seçim bürosu açılışına katılan HDP milletvekili Meral Danış Bektaş’a da özel sayımızı ilettik.

Özel sayımızı verdiğimiz siyasetlerdeki  arkadaşlar en çok özel sayımızdaki “Yaklaşan Seçimler ve Boykot” başlıklı yazıyı bizimle tartışma ihtiyacı duydular.

İşin doğrusu bu yazı sol ile bizim aramızdaki turnusol kağıdı işlevini görüyor. Parlamentarist bakış ile malul olan solun devrimci krizden yararlanmak ve devrimi örgütlemek gibi bir işlevinin olmadığını görüyoruz. Bir kısmının da kafa karışıklığı olduğuna tanık oluyoruz.

Bir arkadaş Erdoğan gitsin de isterse Meral Akşener gelsin, diye konuşuyor. Bir başkası partisinin ikinci turda tutumunun ne olacağını bilmemekle birlikte boykot durumunda bunu savunmakta zorluk çekeceğini söyledi. Erdoğan’ın gelmesindense Muharrem İnce’nin gelmesini tercih edenler oldukça fazla sol içerisinde de. Bir diğer siyasetten başka bir arkadaş ise ikinci turda kitlelerini serbest bırakacaklarını ve daha demokratik nitelikli bir adaya oy verilebileceğini söyledi. Biz ise bu tartışmalarda genel hatlarıyla bir devrimci durumun mevcut olduğunu, devrimci krizi büyütmek ile parlamentarizm arasında bir tercih durumuyla karşı karşıya olduğumuzu, ama tercihimizin devrimci krizi büyütmek temelinde olması gerektiğini, parlamentonun Erdoğan’ın arzu ettiği bir aritmetikle şekillenmeyeceğini, bu durumun meclisle Erdoğan arasında kriz yaratacağını ve asıl olarak bu krizi derinleştirmek gerektiğini söyledik.

İki sağ blok karşısında aslında tek sol seçenek olarak HDP’nin var olduğunu hatırlattık.Erdoğan’ın siyaseten diktatörlüğünden çok, zayıflayan ve gerileyen bir pozisyonu olduğunu, sanıldığının aksine MHP’nin ve Bahçeli’nin onu avucunun içine aldığını, geri dönülmez biçimde Bahçeli ve Ergenekon artıklarına muhtaç ve bu siyasi çizgiye mahkum olduğunu belirttik. Buna rağmen iktidarı yıkılmıyorsa, bunun nedenini solun  siyasi basireti ve yeteneğinde aramak gerektiğini dile getirdik.

Yenibosna’dan Komünistler