Jack London, Demir Ökçe kitabında kapitalistlere, tüccarlara devrimci karakterinin ağzından şöyle bir cümle kuruyor: “Pekala öyleyse öncelikle hepinizin yanıldığını söylemekle başlamama izin verin…”

“Niçin Kadıköy’de idiniz?” dediklerinde bizim de benzer bir cevabımız vardı. “Her şey bitti diyenler”e , yılgınlığın sofrasında oturup kalkanlara, sosyal demokratlara, “seçimi bekleyin” diyenlere “yanılıyorsunuz” demek için oradaydık. Kendileri adına başkaları çalıştığı için elleri yumuşacık olanlara karşı oradaydık. Hasan Hüseyin’in “Yoksa Yoksun” şiirinde de dediği gibi; “sana bir mi vurdular/derlenip toparlanıp sen iki vuracaksın/yoksa yoksun, silerler adını karatahtadan” dediği gibi her seferinde kalkıp ikinciyi vurmak için savaşacağımızı gösterdik.

Boğaziçi gözaltıları ile ilgili çağrıya ses verip Kocaeli’den kalkıp eylem için Kadıköy’e gittim ve bir gazeteci kadına şiddet uygulanırken sesimi yükseltip müdahale ederken gözaltına alındım. Ekip otobüsüne bindirdiklerinde bir arkadaşın arka koltuğumda sesini duyup arkamı döndüm ve bana dedi ki “yok ya ağlamıyorum merak etme gülüyorum bütün bu olup bitenlere”. 24 kişi bir otobüse bindiğimizde tek bir kişide bile “ne yaptım, neden yaptım” serzenişi olmadı. Herkes ne için o otobüsün içinde olduğunun bilincinde ve üzerine düşeni yapmanın mutluluğu içerisindeydi. Gün boyu bir ekip otobüsü içinde ifadelerimiz alınsın diye beklerken arkadaşlarımız oyunlar oynayıp eğlendi, morallerini yüksek tutup bir an olsun direncini aşağı çekmedi. Milyar dolarla, tanklarla, toplarla, bombalarla kurmaya çalıştıkları korku imparatorluğu masraftan, zarardan, ziyandan öteye geçememişti. 24 kişilik bir ekip otobüsünün içindeki o genç insanların gözlerinde korkuyu görmek için boşuna bakıp durdular.

Biz onlardan değil, onlar bizden korkuyorlar. Bu maddi şartları eşit olmayan savaşın, bilinç kısmında dağılmış bir düşmandan başka hiçbir şey göremedim bütün gözaltı boyunca. Bizi hiç yenemediler daha, onları kaç kez yenersek yenelim bir ordu daha yollayacaklar. Bir ordu daha, bir ordu daha… Ordu üstüne ordu gönderseler de yeniden ve yeniden karşılarına dikilen, diz çökmeyen bir kitle hareketinin var olduğunu kanıtladık. Galiba biz kazanıncaya kadar sonu gelmeyecek bir şey başlattık.

Kocaeli’den bir KöZ Okuru