9 Ekim günü Türk devleti, bir süreden beri hazırlığını yaptığı Rojava’yı (Batı Kürdistan’ı) işgal harekatına başladı. İşgale utanmazca “Barış Pınarı Harekatı” adı verildi. İşgale, savaşa “barış” isminin verilmesi sahtekarlığın daniskasıdır. Türk devleti işgal konusunda oldukça mahirdir.  Kuzey Kıbrıs’ın işgal edilmesine “Barış Harekatı”, Afrin’in işgal edilmesine “Zeytin Dalı” ismi verilmişti.

Devrim ve sosyalizm davası için mücadele edenler bir kez daha önemli bir yol ayrımı ile karşı karşıya.

Bu savaş Rojava’da Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak, Türk devletinin güney sınırlarını mümkün olduğunca büyütmek için yürütülen işgal savaşıdır. Savaş, iktidarda olan AKP, MHP ve Cumhur İttifakı eli ile yürütülse de, bir bütün olarak Türk burjuvazisinin çıkarları için yürütülen bir savaştır. Bütün düzen partilerinin tek koro halinde savaşı desteklemeleri, Cumhur İttifakı arkasında sıraya dizilmeleri bunun göstergesidir.

Suriye’de yürüyen emperyalist bir paylaşım savaşı var. Türk devleti, ABD ve Rusya ile birlikte yanı başında yürüyen bu paylaşım savaşının başlıca aktörlerinden biridir.  Bu paylaşım savaşından en büyük payı kapmak Türk burjuvazisinin hedefidir. Burjuvazi ve devleti bunun için Suriye’de halihazırda işgal edilmiş bulunan bölgelere yenilerini eklemek, kurulacak kurtlar sofrasında yer almak, paylaşımdan alabildiğince pay kapmak istiyor.

Dışarıda saldırgan, işgalci, yayılmacı bir siyaset izlenirken, içeride azdırılan şovenizm eşliğinde yoğun baskılar uygulanarak işgal savaşına yönelik tepkiler engellenmeye çalışılıyor. Savaşa karşı çıkmak, eleştirmek suç olarak gösterilmek isteniyor. “Savaşa hayır” demek gözaltına alınmanın, tutuklanmanın gerekçesi yapılabiliyor. Cephe gerisinde sessizlik, savaşa karşı aykırı ses çıkmaması isteniyor.

Yürüttükleri işgal savaşına sessiz kalmayacağız. Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu savaş ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin savaşı değil. Bu savaş Türk devletinin emperyal çıkarları için yürütülen bir savaştır. Bu savaşa karşı çıkıyoruz. İşçileri, emekçileri hiçbir çıkarları olmayan bu savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz.

Ezilenlerin ezenlere, işçilerin burjuvaziye, ezilen halkların sömürgeciliğe, emperyalizme karşı savaşları haklı savaşlardır. Bizim desteklememiz gereken, savunmamız gereken savaşlar bunlardır.

Şimdiden belli olan işgal savaşının maliyetini karşılamak için, ‘vatan, millet, sakarya’ edebiyatıyla  grevler, hak alma eylemleri, kitle gösterileri yasaklanacak, yaşanmakta olan zam yağmuru daha da şiddetlendirilecektir.

Rojava’yı işgal savaşı, sonuçta Türkiye Kuzey Kürdistan işçilerine, emekçilerine dönük yeni saldırıları da beraberinde getirecektir.

Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, bilimum düzen partileri savaş histerisiyle solu, işçileri, emekçileri peşlerine takmak istiyorlar. Kitleleri şovenizm zehiriyle zehirlemek istiyorlar.

Bu koşullarda devrimcilerin, komünistlerin görevi, işgal savaşına karşı çıkmak, işçileri, emekçileri, ezilenleri uyarmak, savaşa karşı mücadeleyi örgütlemektir.

Devrimcilerin/komünistlerin görevi emperyalist çıkarlar uğruna yürütülen savaşta devrimci bozgunculuk yapmaktır. Yani “kendi hükümetinin yenilgisi” için çalışmak, “işgal savaşının devrimci içsavaşa dönüştürülmesini” propaganda etmektir.

Biliyoruz ki kapitalizm/emperyalizm var olduğu sürece savaşlar olacaktır.

Biliyoruz ki savaşların kaynağını kurutmak için savaşmak gereklidir.

Biliyoruz ki haklı savaşlar desteklenmeden haksız savaşlara karşı mücadele edilemez!

Biliyoruz ki asıl düşman dışarıda değil içeride!

Asıl düşmana karşı örgütlenmeli, mücadele etmeliyiz!

Düşman işçileri, emekçileri sömüren, ezen, onları ulusal, dinsel temelde bölen, onları birbirine düşman eden burjuvazidir. Burjuvazinin devletidir.

Türk devletinin Rojava’da yürüttüğü işgalci savaşa karşı, halkları, işçileri, emekçileri, ezilenleri, devrimcileri, demokratları  ses çıkarmaya, mücadele etmeye çağırıyoruz.

KAHROLSUN EMPERYALİST İŞGAL SAVAŞI!

TÜRK ORDUSU SURİYE’DEN, KÜRDİSTAN’IN BÜTÜN PARÇALARINDAN GERİ ÇEKİLMELİDİR!

YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!

AVRORA KOLEKTİFİ
KÖZ
SÖZ VE EYLEM
YENİ DÜNYA İÇİN ÇAĞRI