KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak Tuzla’da ozalit ve duvar gazetesi çalışması gerçekleştirdik. Bu çalışmanın ardından o bölgedeki esnaflara ve emekçilere gazetemizin “Devrimci durum var, devrimci parti yok” manşetli aralık ayı sayısını ulaştırdık.

Özellikle her yılın son ayında asgari ücretin gündemleştirilmesinden kaynaklı sol akımlar da bu gündeme ilişkin insanca bir yaşam için yaşanılabilir asgari ücret talebini yükseltti. KöZ ise, emekçilerin daha yüksek bir ücret alabilmelerinin yolunununda politik mücadeleden geçtiğini, bu mücadelenin ise hükümete karşı eylemli bir mücadele hattından geçtiğini öne çıkardı. Bu içeriğe uygun olan şiarlarla gerçekleştirilen eylemlere katıldı, bulunduğu her halanda, Kürtlerin demokratik haklarını, Suriyeli göçmenlerin vatandaşlık haklarını öne çıkardı. Bu taleplerin tüm kesimler tarafından yükseltilmesi gerektiğini ve bu talepler doğrultusunda hükümete karşı eylemli bir mücadele hattı örülmesi gerektiğini önerdi.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak bu perspektifte aşağıdaki içerikte duvar gazetelerini tuzla aydınlı mahallesinde duvarla astık.

Hükümete karşı ortak ve eylemli bir mücadelede birleşelim!

Hükümete karşı eylemli mücadelenin başını işçiler çekmeli, ezilenler ve emekçiler hükümete karşı birleşmelidir.

Bu yolda harekete geçmeden, emekçilerin yaşamda karşılaştığı basit gerçekleri tekrarlamanın ötesine geçilemez ve en basit gündelik bir talebe dair bile bir mücadele örülemez.

Kürtlerin boynundaki zincire ses çıkarmayanlar insanca yaşamdan söz etmesin!

İnsanca yaşamak isteyenler, insanca bir yaşam için mücadele etmek, sömürücülere, zorbalara karşı savaşmak gerektiğini bilirler.

Emekçilerin zincirlerini koparması ancak Kürtlere giydirilmek istenen deli gömleğinin parçalanmasıyla mümkündür. Kürtlerin en temel hakları için mücadele edilmeden yoksulluğa karşı mücadele edilmez.

İnsanca yaşamak için, Suriyeli göçmenlere vatandaşlık hakkı!

Herhangi bir statüleri olmayan Suriyeli göçmenler asgari ücretin üçte birine çalışırken kimsenin iş güvencesi olamaz. Suriyeli göçmenler sınıf düşmanımız değil, sınıf kardeşimizdir. İşçi sınıfı ancak ortak bir dava için mücadele ettiğinde kendini kurtarabilir. Seçimleri beklemek yerine sınıf kardeşlerimizle sınıf düşmanlarının karşısına dikilmeliyiz.

Atölyede, Fabrikada, Hastanede Biz Varız, Hakkımızı Almak İçin Alanlarda da Biz Olmalıyız!

Kürtlerin Esareti İşçilerin Esaretidir!

İnsanca Yaşamak İçin Tek Yol Devrim!

İstanbul’dan Komünistler