Yenibosna’dan komünistler olarak aktif olarak faaliyet yürüttüğümüz eğitim kooperatifinde “Zayıflayan Halka Ayaklarımızın Altında” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bu söyleşiye 7 kişilik bir katılım oldu, söyleşiye değinmeden evvel söyleşi sonrası yoldaşlarla; söyleşinin ve katılımın daha verimli geçmesi için duyurusunun ve çalışmasının daha uygun ve uzun bir zaman diliminde planlı yürütülmesinin gerekli olduğunu ve böyle bir çalışmadan sonra söyleşinin gerçekleştirilmesi gerektiğini değerlendirdik.

Söyleşi kısa bir sunumdan  sonra sohbet havasında devam etti. Sunumu yapan yoldaş genel olarak şunlara değindi.

Bugün dünya üzerinde ayaklanmayan hiç bir kara parçası bulunmamaktadır. Beğenelim beğenmeliyim, o ya da bu şekilde isyan ateşinin söndüğü hiçbir coğrafya yoktur  ve bu ateşin sönmesi de mümkün değildir, tarihsel olgular ve emperyalist-kapitalist çelişkiler devam etmektedir. Bu çelişkilerden kurtulmanın tek yolu sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya kurmaktan geçer.

Yaşadığımız coğrafya ve dünyada komünist bir öznenin olmaması bu fırsatları her seferinde tepmektedir. Köz’ün arkasında duran komünistler olarak bu ayaklanmalara Komintern derslerini çıkarmış ve 21 Koşul’u sahiplenen bir partinin öncülük edebileceğinin bilincindeyiz. Ayaklanmalarda gördüğümüz üzere bu referanslara ve pratiğe sahip olmayan hiçbir hareket bu ayaklanmaları devrim lehine çeviremeyecektir.  Dünyanın en uzak ülkelerindeki ayaklanmalara kulak kabartan sol, emperyalizmin en zayıf halkası T.C.’yi görmezden gelmektedir. Kürdistan coğrafyasının en büyük parçasını elinde bulunduran ve rejim krizi ile debelenen iktidara gözlerini kapatmaktadır. Oysa son 7 yıl içerisinde milyonların sokakları kilitlediği Gezi’yi, Kobane’yi, yanları başında olan Rojava devrimini unutturmaktadırlar.

Daha doğrusu keşke burada da olsa nidası ile kendilerini  avutmaktadırlar. Çünkü sol bu ayaklanmaları örgütleyemeyeceğini bilmekte ve göstermektedir, daha en başında devrimin bir iktidar sorunu olduğunu göremeyen sol, parlamentarist ve tasfiyeci bir yoldan yürümeye çalışmaktadır. Köz’ün arkasında duran komünistler olarak Türkiye ve dünyada bolşevik tipte bir partinin eksikliğine dem vurarak bu partinin Komintern derslerini çıkarmış ve 21 Koşul’unu politik ve pratikte kanıtlamış bir parti yaratma mücadelesiyle yaratılacağını bilmekte ve bunun için mücadele etmektedir . Bütün komünistleri de bu mücadeleye omuz vermeye, ortalaştırmaya ve temel referanslar çerçevesinde bu sorumluluğu paylaşmaya çağırıyor.

Yoldaş bu sunumunu tamamladıktan sonra sohbet havasındaki tartışmalarla  söyleşimizi bitirdik.

Devrim için Devrimci Parti
Parti için Komünistlerin Birliği! 

Yenibosna’dan Komünistler