Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda Bir Adım Daha İnisiyatifi “Oylar HDP’ye oylar Demirtaş’a” başlıklı bir forum gerçekleştirdi. 120 kişinin katıldığı foruma biz de pankartımızla özel sayımızla ve dövizlerimizle katıldık.  Pankartımızda “24 Haziranda Oylar HDP’ye” başlığı altında “Meclisi Elinden Alacağız Seni Yine Başkan Yaptırmayacağız, Tüm Siyasi Tutsaklara Özgürlük, Tek Sol Seçenek HDP, HDP’yi Meclise Daha Güçlü Taşıyalım, Meclisi Erdoğan’ın Elinden Alalım” şiarlarını içeren yazılar yer aldı. Aynı zamanda bu şiarları içeren dövizlerimiz de parkta muhtelif yerlere astık. Standımızı açtık, özel sayılarımızı dağıttık.

Forum seçimlere dair görüş ve önerilerin alınması ve bu önerilerin sonrasında uygulanabilmesini sağlamak üzere gerçekleşti. Foruma İstanbul  1. Bölge Milletvekili Adayı Musa Piroğlu da katıldı.

Musa Piroğlu faşizm koşullarında yaşadığımızı, Erdoğan’a oy vermenin bu koşulları devam ettirmek anlamına geldiğini söyledi. Biz meclise geldiğimizde Erdoğan’la mücadele edeceğiz, meclisi emekçilerin lehine çalıştıracağız dedi.

Diğer söz alanlar bu sürecin önemli olduğunu HDP’nin ve Demirtaş’ın bizden yana tek aday olduğunu, elimizi taşın altına koymak gerektiğini belirten konuşmalar yaptılar. Flormar işçileri ile dayanışma çağrısı yapıldı.

Forum sırasında yoldaşlarımız söz aldı. Konuşmalarımızda şunları ifade ettik: “Bu seçimlerde tek sol seçeneğin HDP olduğunu görerek ve rejim krizini derinleştirmek için HDP’nin barajı aşması gerektiğinin bilincinde olarak hareket etmek gerekiyor.  Bizler biliyoruz ki Erdoğan seçimle gitmeyecek ve bizim 24 Haziran sonrasına hazırlanmamız gerekiyor. Bu yüzden HDP’ye oy verenler zaten oy veriyor biz asıl diğer kesimlerle buluşalım demek yanlış olur. Aksine HDP’ye oy verenlerin bir araya gelmesini sağlamalı, enerjilerinin büyümesi sağlanmalıdır. Bu sebeple daha fazla forum düzenlemeli, mitingler örgütlemeliyiz. Meclisi çalıştırmak, emekçiler adına yasal düzenlemeler yapmak için değil meclisi kilitlemek için meclise gitmeliyiz. Zira bu meclisten emekçiler adına en ufak bir iyileşme çıkmayacaktır. Aksine meclis kilitlenirse ezilenlerin mücadelesi yükselecektir. Gezi bize ezilenlerin mücadelesinin nasıl olması gerektiğini gösterdi. Kriz derinleşirse emekçilerin mücadelesi yükselecektir. 7 Haziran’da 1 Kasım’da düşülen hataya düşülmemelidir. Seçimleri tanımıyorum diyen Erdoğan’a hodri meydan haydi tekrarlayalım değil, biz seni tanımıyoruz deyip sokaktaki mücadeleyi yükseltmeliyiz.”

Bir konuşmacı ise HDP’nin kadın sorununda geri durduğunu, aşiretler ile arasına mesafe koymadığını söyleyip Kürdistan’da yaşadığı veya duyduğu kimi kişisel anılarını anlatarak HDP’ye oy istememek gerektiğini söyledi. Yaptığı konuşmanın tepki çekmesinin ardından çok sayıda kişi söz almaya devam etti. Söz alanlardan biri HDP’nin kadın sorununa eğildiğini belirterek eş başkanlık sistemi var bizde, söz verirken öncelik kadınlarındır diyerek HDP’yi savundu.

Söz alarak bir yoldaş eleştiri yapan arkadaşın şovenist görüşlerini gizlemek için bu tip eleştirilerde bulunduğunu söyledi. Forum boyunca HDP’yi eleştirenlerin olduğunu fakat bunların politik eleştiriler olduğunu vurguladı. Yoldaş bir HDP’li değil bir komünist olarak, devrimci partiyi yaratmanın çağrısını yapan bir siyasete mensup olduğunu belirtti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Kürdistan’da kadınların mücadelede olmaması diye bir şey yok. Yıllardır alanlarda, Sur’da Cizre’de sokakta olan kadınlardır. Bu kadınların mücadelesidir. HDP’yi eleştirmek ise siyasi olmalıdr. 7 Haziran’dan sonra meclisi kilitlemediği için eleştirmeliyiz HDP’yi.  Bu dönemde en geniş sol birlikteliğini yani sol ile ittifak yollarını aramadığı için eleştirmeliyiz. Adayları kapalı kapılar ardında belirlediği için eleştirmeliyiz. Şu anda tek sol seçenek HDP dir. Eğer HDP’yi desteklemiyorsan Erdoğan’ın yanındasın demektir.”

Sonrasında da forum sonlandırıldı. Seçimler vesilesiyle yapılan bu tür buluşmalar, forumlar ezilenlerden yana siyaset yapma iddiasında olanların bir araya gelmesi, birlikte çalışma yürütmesi yürütülen çalışmaları güçlendirmesi bakımından fırsattır. Köz’ün arkasında duran komünistler açısından da seçimle gitmeyecek olan Erdoğan’ın geriletilmesinin koşulu olan sokaktaki mücadelenin büyütülmesi bakımından önem taşımaktadır.

İstanbul’dan Komünistler